Vakıf Başkanı’nın Aydınlık Gazetesindeki Yazısı
Bağımsız ve Patronsuz Medya
Doğan Medya Grubu, Demirören Grubu’na satıldı. Sürpriz değildi ve bekleniyordu. Doğrusu bu kadar erken olması şaşırtıcı. Bu da erken seçimin habercisi gibi. Yarın öbür gün Ciner Grubu da satılır ve medyada iktidarın daha doğrusu Cumhurbaşkanı’nın kontrol etmediği hiçbir medya kuruluşu kalmaz. Sadece Görev Medya (Aydınlık-Ulusal KanalKaynak Yayınları), Cumhuriyet, Yeniçağ, Halk TV gibi birkaç gazete ve TV bu kontrol dışında kalmayı başarmak için de ciddi savaş vermeye devam eder; edebildiği kadar!
GÖREV MEDYA
Görev Medya, Görev Vakfı’nın sahip olduğu Aydınlık gazetesi, Ulusal Kanal, Kaynak Yayınları ve matbaa şirketinden oluşmakta. Bu yayıncı şirketlerin sahibi Görev Vakfı’nın yüzde yüz sahibi olduğu Görev Holding A.Ş.
Görev Vakfı’nın sahibi ise 125 mütevelli üyesi. Görev Vakfı bu mütevelliler tarafından seçilen yönetim kurulu tarafından yönetiliyor. Yönetenler ve mütevellilerin dünya ve siyasi görüşleri farklılıklar arz ediyor. Bir partiye bağımlı değil. Partililer var. Ancak partiler ile hiçbir organik, hukuki ve maddi bağı yok. Yayıncı şirketlerini yönetenlerin siyasi düşüncelerinin gazete ve dergi yayınlarına yansımasını da doğal karşılamak gerekiyor. Ama bu durum medya grubunu bir partinin organı yapmıyor.
GÖREV VAKFI GELİŞİYOR
Görev Medya’nın parasal kaynağı esas olarak destekçilerinin bağışları ve gönüllülerin katkılarından oluşuyor. Şirketler de denk bütçe sistemini hedef alarak zarar etmemek için ciddi bir işletme yönetimi içinde çalışıyor. Şirketleri yönetenler vatansever ve çelik iradeli gençler.
Görev Vakfı sahip olduğu şirketleri yönetirken toplumsal yararları da göz önüne alarak sosyal sorumluluk projelerine de başlamış durumda.
Önemli projelerinden bazıları şöyle:
1- Huzur evi projesi. İstanbul, Ankara ve İzmir’de bir en az 300 kişilik bir huzur evi (yaşlılar bakım evi) yapılacak.
2- FETÖ’nün yurtlar bakımından tasallutundan kurtulunca yurt açığı çıkmış durumda. Bu nedenle Görev Vakfı öğrenci evleri projesini hayata geçirmek için çalışıyor.
3- Bin kişiye burs projesi. Eğitime katkı vakfın en önemli önceliklerinden biri.
4- Ulusal Radyo kurma projesi. Ulusal Kanal yanında Görev Vakfı’nın sahip olacağı bir radyo kurma çalışmalarına hız verilmiş durumda.
5- Kültür ve sanat projeleri artarak devam edecek.
6- Medya çalışanlarını ev sahibi yapmak için konut yapı kooperatifi projesi üzerinde çalışılıyor.
GAZETELERİN SORUNU
Bugün özellikle patronu olmayan, başka kaynaklardan sübvansiyon almayan gazetelerin önünde en büyük sorun gazete kâğıdı temin zorlukları ve dövize bağlı sürekli artan fiyatları
Gazete kağıdı kartelleri üretimi kısarak fiyatları oldukça yükselttiler. Çok baskı yapmak zorunda kalan gazeteler bastıkları kadar satamadıklarında ciddi zarara uğruyorlar. Bu sorun çözülmediği takdirde gazetelerin kar etmesi mümkün değil. Bir de, gazete okuyanların sayısı oldukça azalmış durumda. İnsanlarımız okumayı bırakmış sanki…
DİZİLERİN BÜYÜSÜ
Ulusal Kanal gibi ciddi ve gerçek yayın yapan haber kanallarının diziler, göz boyayan eğlence programları karşısında izlenirliklerini artırmakta zorlanıyorlar. Sulu ve hiçbir eğitici tarafı olmayan programlar daha çok izleniyor. Bu anlamda da insalarımız sanki hipnotize edilmiş gibi…
REKLAM PASTASI
Giderek düşen reklam pastasından merkez medya şirketleri çok pay alırken patronsuz ve bağımsız medya kuruluşları daha küçük bir pay alıyor.
Büyük, büyük pay alıyor. Ayrıca korkanlar, merkez medyaya reklam veriyor. Milli burjuvazi (sermaye) olmadığından reklam verenler menfaatlerini ön plana atarak aslında kendilerinin yaşamalarına en büyük katkıyı veren gazete ve televizyonlara vefasız davranıyorlar.
BAĞIMSIZ KALMANIN YOLU
Bir medya grubunun patronsuz vebağımsız kalması için şu şartlar gerekiyor:
1- Kurumsal ve şeffaf yapı. Yasal düzenlemelere uyumda aşırı dikkat.
2- Şirketlerin rasyonel harcama politikası ve denk bütçe konusunda hassas davranmaları.
3- Bağış ve desteklerin sürekliliği. Ülkenin bekasını, insanların mutluluğunu, barışı, kalkınmayı, adaleti savunan medya şirketlerinin patronların ve iktidarın hakimiyetine girmemesi veya yok olup gitmemesi için destek ve bağışların artarak devam etmesi gerekiyor. Aksi halde devreye ya FETÖ sermayesi, ya vatan bölücülerin kaynakları veya bağımsızlığı yok edici kaynaklar devreye giriyor.
4- Elbette ki, kaliteli yayın politikası.
Doğan satıldı. Sıra kimde? Sıra sende vatandaş! Uyan da kendine gel!